Şeker hastalığı (Diabetes Mellitus) ve Tedavisi


Şeker Hastalığı ve Tedavisi

Şeker hastalığı (Diabetes Mellitus), insülin hormon salımının ve/veya insülin etkisinin mutlak veya göreceli azlığı sonucu karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında bozukluklara yol açan bir metabolizma hastalığıdır. Ülkemizde yapılan bir çalışmada insüline bağımlı olmayan diyabet sıklığının % 7,2 olduğu, 2000 yılı nüfus sayımına göre 4,9 milyon diyabetli hasta olduğu tespit edilmiştir.

Şeker hastalığı tanısı nasıl konuyor?
Çok idrara çıkma, çok su içme ve kilo kaybı varlığı durumunda, rastgele yapılan kan şekeri ölçümünün 200 mg/dl olması veya,
• Açlık şekeri > 126 mg/dl olması (8 saatlik açlık) veya,
• Şeker yüklemede 2. saat şekerinin >200 mg/dl olması, tanıyı koydurur.

Gizli şeker nedir?
Şeker yükleme testi yapılan hastada 2. saat kan şekeri ölçümü 140-199 mg/dl arasında ise gizli şeker tanısı konur. Herhangi bir diyet değişimi yapılmaz veya tedavi başlanmazsa % 25 ihtimalle şeker hastalığına ilerler.
Bozulmuş açlık kan şekeri (IFG) : Açlık kan şekeri 100-125 mg/dl arasındadır.

Diabetes mellitusta takip ve tedavi hedef değerleri nelerdir?
Hastalardan ayrıntılı anamnez alınmalı, fizik muayenesi, göz dibi ve ayak muayenesi yapılmalıdır. Düzenli açlık ve tokluk kan şekerlerinin takibi hastaya göre belirlenmelidir Laboratuar incelemelerinde HbA1c 3-6 ayda bir, kan kreatininin ve lipid profilinin (TK, HDL-K, LDL-K ve TG) her yıl bakılması, tip 1 DM de tanıdan 5 yıl sonra, tip 2 DM de tanıda ve daha sonra yılda bir mikroalbuminüri bakılması önerilmektedir. Özellikle tip 1 DM da hashimoto hipotiroidisi gibi diğer otoimmun hastalıklar açısından diğer araştırmalar gerekmektedir.

Hedef değerler: HbA1c< 6.5 , açlık kan şekeri 70-120 mg/dl, öğün sonrası pik kan glukozu 140 mg/dl altında olmalıdır.

Diabetes Mellitus Tedavisi

Tıbbi Beslenme Tedavisi
Diyabetli hastalarda doğru beslenme, tedavinin en önemli parçalarından biridir. Beslenme programı kişiye özeldir; diyabet tipine, hastanın yaşına, cinsiyetine, boyuna, ağırlığına, fiziksel aktivitesine, çalışma koşullarına, eğitim düzeyine, sosyoekonomik ve kültürel durumuna, diğer hastalıklarına ve beslenme alışkanlıklarına göre farklılıklar gösterir. Günlük karbonhidrat alımını 130 gr altında tutan diyetler önerilmez ve alınan karbonhidratın 2/3’ü kompleks karbonhidrat olmalıdır. Alınacak protein miktarı yetişkinler için günlük enerjinin % 15-20 ‘sini geçmemelidir. Enerjinin en fazla % 30’u yağdan karşılanmalıdır. Kolesterol alımı 200 mg/gün geçmeyecek şekilde düzenleme yapılmalıdır. Sodyum alımı 2.5-3 g/gün ya da her 1000 kal/gün için 1gr olarak hesaplanmalıdır. Nefropati ve hipertansiyon mevcutsa miktar azaltılmalıdır. Öğün sayısı günde 6-8 kez olacak şekilde, hastanın yaşam şekli ve beslenme alışkanlıklarına göre ayarlanmalıdır.

Egzersiz
Egzersiz alışkanlığının diyabet regülasyonunda önemli bir yeri bulunmaktadır. Egzersiz, özellikle insülin duyarlılığını arttırarak yüksek kan şekeri seviyelerinde düşmeye sebep olur. Ayrıca kanda total kolesterol ve trigliseridlerin azalmasına, obesitenin düzeltilmesine, hipertansiyonun gerilemesine de yardımcı olur. 35 yaşından büyük diyabet hastaları, diyabet yaşı 10 yıldan fazla olan Tip 2 DM hastaları, diyabet yaşı 15 yıldan fazla olan Tip 1 DM hastaları, koroner arter hastalığı risk faktörleri mevcut hastalar, mikrovasküler tutulumu olanlar, periferik vasküler hastalıklar ya da nöropatisi mevcut hastalarda gerekli kardiovasküler değerlendirilmeler yapılarak daha dikkatli egzersiz programı uygulanmalıdır. Egzersiz öncesi ve sonrası kan şekeri düzeyine bakılmalı,eğer kan şekeri > 250 mg/dl ve ketozis varsa egzersiz yapılmamalıdır. Egzersiz öncesi kan şekeri 100 mg/dl’nin altında ise 15 gr karbonhidrat ( 1 adet meyve veya dilim ekmek) alınmalıdır. Hipoglisemiden korunmak için karbonhidratlı bir besin ya da meyve suyu vs. yanında bulundurulmalıdır.Egzersiz öğünden 1-1,5 saat sonra yapılmalıdır. Bir önceki insülinin etkisinin en yüksek olduğu dönemde egzersizden kaçınmak gerekir.Egzersiz sırasında hastanın kalp hızını izlemesi ve maksimal kalp hızının ( 220-yaş) %60-80 civarında ayarlanması önerilmektedir.

İlaç Tedavisi
Diyabet tanısını takiben diyet ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişikliklerine ek olarak metformin tedavisinin başlanması önerilmektedir. Metformin tek başına yetersiz kalırsa bazal insülin, sulfonilüreler, tiazolidinedion (TZD) ve GLP analoglarının herhangi biri ikinci seçenek olabilmektedir.

Bir yanıt bırak